Tükürük Bezi Taşı

Tükürük Bezi Taşı

Tükürük Bezi Taşı Nedir?

Tükürük bezi taşı tükürük bezlerinin tek taraflı iltihaplanmasının en yaygın nedenlerinden birisidir. Hastalığın tipik belirtisi etkilenen bezde tekrarlayan ağrılı şişliklerin ortaya çıkmasıdır. Semptomların ortaya çıkışı ile tükürük salgısının uyarılması arasında zamansal bir ilişki vardır. Yani şişlik ve ağrı genellikle yemek yerken, özellikle asitli ve ekşi gıdaları tüketirken ortaya çıkar. Tükürük bezlerinde oluşan bu şişlik belirli bir süre sonra kendiliğinden geçer. Ancak hastalık ilerlemişse etkilenen bez bölgesinde şişlik uzun süre kalabilir. Akut iltihaplanma durumunda ilgili kanaldan irinli salgı akabilir.

Tükürük bezi taşı tanısı

Hastalar özellikle yemek yerken tükürük bezinin ağrılı şişmesinden şikayet ederler. Tükürük bezi taşı tanısı klinik muayene, röntgen, ultrason ve siyalografi (kanal sisteminin röntgen kontrastlı görüntülemesi) ile konulur. Nadir durumlarda diş röntgeni muayenesi sırasında tesadüfi bir bulgu olarak tükürük taşı teşhisi konulabilir.

Tükürük bezi endoskopisi

Aynı anda tanı ve tedavinin kombine edilebildiği minimal invaziv bir yaklaşımdır. Endoskop yardımıyla tükürük bezi taşları, kanal darlıkları ve inflamatuar değişiklikler net olarak görülebilir. İşlem sırasında tükürüğü drene eden tükürük bezleri incelenir ve kanallardaki daralmalar aynı seansta teşhis ve tedavi edilebilir. Diğer adı sialendoskopi olan bu uygulamanın en önemli avantajı yüz sinirine, duyusal veya motor dil sinirlerine hasar riskinin cerrahiye göre önemli ölçüde daha düşük olmasıdır. Ayrıca bu işlem lokal anestezi altında yapılır.  Ağrısız bir uygulamadır. İşlem sırasında stenoz dilatasyonu ile daralmaları genişletme ve geçici olarak stent yerleştirme imkanı vardır. Tanısal tükürük kanalı endoskopisi yaklaşık 15 dakika sürer.

Tükürük bezi taşı nasıl tedavi edilir?

Tükürük bezinin akut iltihabı varsa tükürük salgısının uyarılması, günde birkaç kez masaj ve antibiyotik ile öncelikli olarak akut iltihap tedavi edilir. Semptomlar azaldıktan sonra yukarıda belirtilen teşhis yöntemleri kullanılarak iltihabın nedenleri araştırılır. Çünkü uygun tedavi yöntemi taşın yeri, sayısı, şekli ve boyutuna bağlıdır.

Son yıllarda tükürük bezi taşının nasıl tedavi edileceği konusunda önemli değişiklikler olmuştur. Önceden bilinenin aksine taş hastalığının tükürük bezinin kalıcı fonksiyonel kısıtlamalarına yol açmadığı ve bu nedenle bezin cerrahi olarak çıkarılmasının her zaman gerekli olmadığı bilinmektedir. Akış engeli ortadan kaldırıldıktan sonra salgı bezi fonksiyonu kendini yenileyebilir. Bezin cerrahi olarak çıkartılması günümüzde çok ileri vakalarda uygulanan son çaredir.

Girişimsel tükürük bezi endoskopisi

Tükürük bezi endoskopisi sadece bir tanı yöntemi değil, aynı zamanda tedavi yöntemidir. Kendiliğinden düşmeyen, endoskopla ulaşılabilecek küçük taşlar endoskop yardımıyla çıkartılabilir.

Daha büyük taşlar ESWL ile kırılır. Parçalandıktan sonra kendiliğinden düşmeyen taşlar için tükürük kanalı endoskopisi uygulanabilir. Tükürük bezi taşı tedavisine ek olarak girişimsel yöntemlerle, stenoz dilatasyonu yapılarak tükürük bezi kanalı genişletilebilir. Darlığın türüne bağlı olarak, ameliyat sonrası boşaltım kanalına stent takılabilir.

Bezin cerrahi olarak çıkartılması

Tüm tedavi seçeneklerinin tüketilmesine rağmen tekrarlayan rahatsızlığa neden olan, tedaviye dirençli sınırlı vakalarda etkilenen tükürük bezinin cerrahi olarak çıkarılması son çare olabilir. Kalan tükürük bezleri halen yeterli tükürüğü ürettiği için tükürük bezinin çıkartılması tükürük oluşumu açısından herhangi bir kısıtlamaya neden olmaz.

Bilgi ve randevu için iletişim sayfamızı kullanabilirsiniz.

Bize Ulaşın

Op. Dr. Hayati Kale Sorularınızı Yanıtlıyor.